Sen yıldız olmuş bakarken gök kubbeden,
Şükranlarımızın dinmez vaktidir.
Ey Şehit
Şimdi seni, sana yazma vaktidir.
Canını bıraktın bu topraklara,
En kıymetlilerini sensiz bıraktın.
Terk ettin her sevgiliyi vatan için, millet için
Gözyaşı yağmurları sel oldu senden sonra.
Destan yazarken sınır boylarında,
Hiçe saydın tüm varlığını.
Ayaklarınla değil mangal gibi yüreğinle koştun ölümlerin üzerine.
Anlamsız topraklar vatan oldu senden sonra.
Kanınla kutsadın bu toprakları,
Geride kalanlarözgür yaşayabilsinler diye.
Mermi yağmurlarını rahmetten saydın.
Sen ölümden değil, ölüm korktu senden.
Bayrak dalgalansın ve ezanlar susmasın diye,
Yeni destanlar ekledin eski destanlara,
Öldün ölümsüzlüğe.
Geçit vermemek için düşmana, haine, teröriste,
Öldün; vatana, bayrağa, özgürlüğe öldün.
Hiçbir kötülük değmesin yurduma diye.
Direnirken bilmem kaç bininci saldırıya,
Bin yıllık Anadolu şehitlerine eklendin,
“Vatan Sağ olsun” diye.
Malazgirt’ten İstanbul’un fethine,
Çanakkale’den Sarıkamış’a, Dumlupınar’a, Kocatepe’ye
Ve Kıbrıs’tan Kandil’e ölümlerle süsledin özgürlüğü.
Senden sonra bacaları tüttü evlerin,
Çiçekler senden sonra yeşerdi bahçelerinde.
Vatan meselesi olan her yerde,
Ayaklarınla değil mangal gibi yüreğinle koştun ölümlerin üzerine.
Kırpmadan gözünü, katıldın ölümsüzlere.
Ey Şehit
Şimdi ve ebediyen sana vefa vaktidir.
Rahat uyu,
Emanet ettiğin vatan emanetimizdir.
Madem özgürce yaşatmak için can verdin bu topraklarda,
Madem kalmadıysak yurtsuz, yuvasız,
Ve hâlâ dalgalanıyorsa hilaller tepemizde,
Şimdi ve daima sana şükran vaktidir.
Rahat uyu.
Prof. Dr. Nevzat Çevik (Küratör)